Bilgisizce Saldırı

Bilgisizce Saldırı

Bilgisizce Saldırı,Toplum olarak üzücü durumlar içerisindeyiz. Şimdilerde sosyal medya takiplerimde, gözlemlediğim ve algıladığım o ki, herkesin her şey hakkında bir bilgisi var. Konu bilgi sunulması değil, tam bilmedikleri konular hakkında dahi, zalimce yapılan yorumlar..

Mesela, din hakkında, İslam hakkında ve bunun kuralları, kanunları hakkında, bilgisizce saldırılar baş göstermekte. Öyle şeyler yazılıyor ki, donup kalıyorum. Cevap vermeye kalksan, ona da bir cevap vermek gerekiyor. Şeytanın aklına gelmeyen, sözler ve fikirler…

Sakarya türküsünde Necip Fazıl Kısakürek’in dediği gibi ; ‘‘Bu ifretten sualin, kılını çekmez akıl’’gerçekten de, akılları durduran türden yazılar..

Savunmak adına yaptıkları şey, hiçbir gerçekliğe dayanmayan, sadece çevre medyalardan algıladıkları ve kendi görüşlerini de katarak, araştırma gayretine girmeden, kelimelerle açtıkları savaşlardır.

Ne yazık ki, bunun hazırlanmış gri bir propaganda oyunu olduğundan habersiz, nice temiz gönüllü kardeşlerimizde var. Sinsice medyaya sızan kötü niyet ve amaçlı kişilerin akımına, hemen kapılıveriyorlar.

Bu gençlik kim? Kimin evlatları ?

İslam’ı en güzel ayrıntılarına kadar öğreten din adamlarına karşıda ayrı bir akım daha var. Tüm olumsuzlukları bu yüce yürekli alimlere yüklemeleri yok mu? kendileri çok güzel bilip, yaşıyorlarmış gibi, İslam’ı yaşayan ve bu uğurda canla başla cihat eden nur yüzlü hocalarımızı da, topa tüfeğe tutuyorlar. Peki sorarım bu gençlik kim? Kimin evlatları? nasıl bu hale geldi?

Dinini bu kadar bilmeyecek veya okuyup öğrenmeyecek kadar ne yapıldı bunlara. Nasıl bir şuursuzca saldırıdır bu. İslam dinine karşı bu kadar öfke niye? Gönüllerde birikilmiş hırs ve öfke okudum ben dün, o yazılarda. Bize ön yargılısın diye saldıranların, kendi ön yargılarını anlamadıklarını gördüm. Bu kişilere sorsam, Allah’ı sevdiğini iddaa ederler ama ben, Allah’ımızın dinine karşı aşırı bir düşmanlık ve alaycı sözcükler heceledim.

Nasıl yani? diye, dedirten sorular dolandı aklımda..

Hiç düşünülmüyor mu ki, yapılan bunca iftiranın, yalan yanlış din hakkındaki bilgilerin, hocalara yapılan saldırıların vebali ne olur? Hiç düşünülmez mi? Bu kadar rahat ve sert yaklaşımların hakları,hak divanında sorulur. Allah’a inanan bir kimse, Allah yolunda çaba ve gayret gösteren kişilerin tam hayatını okumadan, araştırmadan direk karalama yapabilir mi? Düşünmek bedava ama anlaşılan o ki,onu da pek kullanan yok.

Geldiğimiz bu durumun ve içimizde bulunan bu hırçın topluluğun var olmasındaki en öz sebep,yeterince İslam dininin bilinmemesidir. Çünkü kişi, bilmediğinin düşmanıdır. Ve ben bu düşmanlığı çok iyi bir şekilde görmüş bulunuyorum. Sevindim mi? Hayır. Peki bu kesimi aydın mı gördüm. Tabii ki hayır.

Kendilerini aydınlık olarak sunan, ama siyah perdeleri yüzlerine çekip hakkı göremeyen,
kandırılmış kişiler olarak değerlendirdim.Bilgisi olunmayan bir konu hakkında herkes kandırılmaya münasiptir. Bu ben, siz, biz hepimiz olabilir.

Onun için dinimizi ve Rabbimizi iyi bilirsek, Dünya üzerindeki, olan ve olacak olan olayları, yaşamış olduğumuz her bir kader çizgimizi, aldığımız nefesi, yediğimiz yemeği, oturduğumuz evi, yaşadığımız sıkıntıyı, çektiğimiz hastalığı ve daha hayatla ilgili her bir şeyin döngüsünü anlar, bizim görmediğimiz taraftaki hikmetini sezer, tüm bunların yerli yerinde olduğunu algılarız.

Bu da bizim iç huzur dediğimiz şeye kavuşmamıza ve ömrümüzü güzel görüp, güzel geçirmemizi sağlar. Dünya bir kaos olmaktan,kavga ve gürültülü bir yer olmaktan çıkar.

Onun için derim ki, İslam dininden ve din adamlarından korkmayın, onları anlamamaktan ve bilmemekten korkun. Eğer bu tarafımız açıkta kalırsa, düşman hep bizi bu yanımızdan vuracaktır.
Sevgi, saygı ve huzurda kalın..

Yazar:Sevda Yerinde