Din Kavramı Hakkında

Din Kavramı Hakkında Öncelikle müslüman olarak, bizlerin eksik kaldığı konu, inanç değerlerimiz hakkında fazla bir şey bilmememizdir. Her ne kadar bilgimizin olduğunu zannetsek de, gördüğümüz o ki, bildiklerimizden çok bilmediklerimizin olduğudur.

Bunu da göz önüne alarak, dedim ki, hep birlik de az az da olsa, inanç dünyamızın ilimlerinden faydalanmak, bizler için iyi bir karar olur.‘‘Gerçek din, Yüce Allah’ımızın bir kanunudur ve bir takım sağlam hükümlerin, kutsal bir mecmuasıdır. Allah’ımız bu dini, peygamberler aracılığıyla insanlara ikram ve ihsan buyurmuştur. Bu kanunlar insanları hayırlı olan şeye götürür.

İnsanlar, Din kurallarının buyruklarına kendi irade ve arzuları ile uydukça,doğru yol üzerinde bulunur ve hidayete ermiş olurlar. Hem dünyada hem ahrette,mutluluğa ve selamete kavuşurlar.. ’’ Ömer Nasuhi Bilmen / Büyük İslam İlmihali Gelelim bizlere yanlış olarak, algılatılan doğrulara..

Gerçek din, Yüce Allah’ımızın bir kanunudur ve bir takım sağlam hükümlerin, kutsal bir mecmuasıdır…

_Demek ki din, İnandığımız Allah’ımızın emirleriymiş. Yıllarca Türkiye sokaklarında, ‘kahrolsun şeriat’ diye bağıranlar, kahrolsun Allah’ın emirleri demiş. Hem inanmış, hem de inandığı şeye isyan etmiş. Ne çelişkili bir durum değil mi?

Bunu yapanların gayesi, dinden, imandan milleti ayırmakken, bizim saf kalpli insanlarımızın gayesi ise, çağdaşlık uğruna verilen özgürlük mücadelesi. Din kavramı‘nı bilmeye, okumaya, öğrenmeye, öğretmeye korkutulmuş insanlığımız.

Böylece, korkunç bir çelişkiye sürüklenmiş herkes. Hem inan, hem inandığını dayaşama. Peki ne yap? Ortada kal, başsız ol, ben sana lider göndereceğim. Peki bu lideri gönderen kim, Müslümanları yok etmek isteyen sinsi bir düşman..

 Allah’ımız bu dini, peygamberler aracılığıyla insanlara ikram ve ihsan buyurmuştur.

_Demek ki, bizlere gönderilen önderler, peygamberlermiş. Ne yapmaları gerekiyordu. Onu gerici, yetersiz, zamanımıza hitap etmeyen, uzak tarihli geçersiz liderler göstermek, yaptılar mı ? yaptılar. İnanmayan zaten inanmıyor.Burada ki hedef, inananlardı.

Uyulması ve taklit edilmesi gereken o seçilmiş liderleri, gözden düşürmek adına,yapılan onca hakaretler, karikatürler, saltanat, zevk ve makam düşkünü biri gibi (haşa) göstermekler ve daha neler neler. Kandık mı ? bunun cevabını siz verin.

Üzücü olan ne biliyor musunuz? Hiç birimiz de demedik ki, kainatın sahibi olan Yüce Allah’ımız bize, böyle çirkin vasıflara sahip olan birini, önder olarak gönderir mi? Alacağımız en sağlam cevap, bu sorunun cevabıydı. Sormadık ki! Soramadık ki! Onu öğrenmeyi, okumayı, tanımayı bile gerek duymadık. Kirli oyunlarına alet olmak bize daha kolay geldi.

Bu güzel dinimiz bize ikrammış, ihsanmış, hediyeymiş, ama bizlere senelerce,her yerde, her şeyde sorun gibi gösterildi. Dinini yaşamak isteyenlere, zulüm üstüne zulümler yapıldı. Şuanda da, kan dökülen beldelere bir göz atalım bakalım. Hepsi de İslam diyarları. Sorun ne? Allah’ımızdan gelen, din hediyelerini, kabul ederek, yaşamak istemeleri..

Bu kanunlar insanları hayırlı olan şeye götürür.Demek ki, bizim o güzel İslam dinimiz, bizleri hayırlı olan şeylere götürüyormuş. Yıllarca her gerilemenin sebebini, ilerleyememenin sebebini İslam’a bağlanması, Din kavramı bir tehdit, dinciliği ve İslamcılığı bir terör göstererek, insanlığı dinden ve İslam’dan uzak tutmakmış.

Müslümanım derken bile, boynunu büküp utanır olmuş benim toprağı, iman kokan gençliğim.Hem dünyada hem ahrette, mutluluğa ve selamete kavuşurlar..Demek ki, dünyadaki mutsuzluğumuzun sebebi, kendi irade ve arzumuzla din kurallarına uymamamız. Hiç çevremize bakarak, suçlu aramayalım.

Bizim iki cihan mutluluğumuzda, elimizden alınmak istenmiş. Dinimize ve kuralarına sahip olmak ne kadar değerliymiş. Halbuki biz, farkında olmadan senelerce kendi lehimizle savaşarak, kendi celladımıza aşık olmuşuz. Onun için param parçayız.

Celladımız bizi tam yok edemese de kolumuzu, bacağımızı koparmış.Selamet ancak, dinimizi tam manasıyla bilmek ve yaşamakla mümkündür..
Sevgi, saygı ve huzurda kalın..

Yazar:Sevda Yerinde