Ebabil Kuşları

Ebabil Kuşları
Geçmiş zamanlarda öyle hadiseler olmuştur ki, hepsi bizler için birer altın nasihat değerindedir. Bu nasihatlere kulak verenler, birçok şeyin üstesinden gelmiş, imkansız hayaller peşine düşmemiştir.
Sonucu kötü olarak biten her bir hadise onlara rehber olmuş bu sınırlı zaman içindeki ömür
sermayelerini boş uğraşlarla geçirmemişlerdir. Hedeflerine de en güzel ve kısa mesafede ulaşmış,tarihe birçok imzalar atmışlardır.
Tabii bizlere de çok gayret düşmektedir. Mesela, geçmiş ümmetlerin tarihlerini öğrenmek gibi.
Rabbimiz yüce kitabında, ilk insan Adem (aleyhisselam) ‘dan tutun da tüm milletlerin yapmış olduğu işleri ve akıbetlerini bizlere tek tek bildirmiştir. peki bunların bildirilmesindeki gaye nedir?
Gaye şudur ki, sonuçlarını analiz edip, o yanlış ve hatalara düşmememizdir. Sonsuz merhametinin neticesi olarak,bizleri sonucu hüsran olan kararlardan, fiillerden, gayelerden korumak ve sakınmaktır.
Şimdilerde, Rabbimizin kutsal evi olan, kabe’mizin resmini ayaklar altına alıp, şov yapan bu naçiz nesil,herhalde ebabil kuşları olayını duymamış yada bilmemiş olmalılar.
Çünkü böylesine bir gösteri yapmak baya bir cesaret ister. Yanlış anlamayın, bu cesaret güçten kaynaklanan bir cesaret değil,cehaletin bile haya edeceği cinsten bir cesaret. İman tabusunu zedeleyen, Rabbe olan sevgisizliğin bir alameti.
Zerre kadar kalbinde Allah sevgisi barındıran bir ruh, böyle faaliyetin içinde olmasını bırakın
da, kenarından bile geçmez. Geçemez imanın nuru buna izin vermez.Kelimelerimin bile titreyerek yazdığı bu hadiseye, tabii ki bir müslüman olarak, ben de çok üzüldüm.
Ebrehe ve ordusunun kabe’yi yıkmaya gittiği gibi, bu toplulukta kabe’nin o güzel resmini ayaklar altında ezdiler. Nasıl bir gözü dönmüşlüktür ki, resme bile tahammül gösteremeyen bir nefret.İslama bu kadar kin.
Ama bekleyin ebabil kuşlarını bekleyin..!! Kabe'yi yıkmaya gelen ebrehe ve ordusunu, pişmiş taşla o ihtişam ve şatafatlı adamlarını, nasıl bir çuval gibi yıkıp yerlere serdiyse yüce yaradan, elbette kabe’sinin resmine bu denli hırs ve kinle hakaret eden bir toplumu da cevapsız bırakmaz.
Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimde fil süresi bizlere buna benzer bir olayı anlatır. Şöyle ki,
Fillerle donanmış ordusuyla Kabe'yi yıkmaya gelen Habeşistan kralı Ebrehe'nin, yüce Allah’ın göndermiş olduğu ebabil kuşları ile, nasıl helak ettiğini anlatan süredir. Bu mühim hadise, İslam tarihinde Fil Vaka’sı olarak kayıtlara geçmiştir.
Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
Rabbinin, fil sahiplerine ne yaptığını görmedin mi? ﴾1﴿ Onların tuzaklarını
boşa çıkarmadı mı? ﴾2﴿ Üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar atan sürü sürü
kuşlar gönderdi. Nihayet onları yenilmiş ekin yaprakları haline getirdi. ﴾3-5﴿
Sonuç olarak, İslam değerlerine saldıran ve hedef alan her kesimin cezası er yada geç verilecektir.Yapılan iyilik veya kötülük karşılıksız kalmayacaktır.
yapılan iyilik veya kötülük karşılıksız kalmayacaktır.
Kabe’mizin arkasında duranlardan olalım. Böyle bir hataya da düştüysek, özrümüzü Rabbimize sunduğumuzda, onu bize karşı acıyıcı, merhametli ve bağışlayıcı olarak bulacağımızdan şüphe etmeyelim.
Böyle üzücü hadiselerin bir daha olmaması temennisiyle, sağlık, huzur ve sevgide kalın..
Yazar: Sevda Yerinde
Yüreğine sağlık kızım çok güzel ifade etmişsin. Böyle akımlara karşı susulmamalı..
Ebabil KUŞLARI güzel bir püf nokta.. eline yüreğine sağlık güzel bir yazı olmuş..
Günümüz yarasi çok dokunaklı olmuş.
Kalemine yüreğine kuvvet kardeş..
Şahane bir yazı olmuş elinize sağlık
Ya nasıl bu kadar güzel yazabiliyorSunuz kaleminize sağlık.