Güzel Bir Dünya Hayalimiz

GÜZEL DÜNYA

Güzel bir Dünya hayal ederiz, mesela ben ederim. Toz pembe iyiliklerin uçuştuğu, rekabetin, kötülüğün, zulmün, savaşın, kıskançlığın, hırsın olmadığı,kendi iyiliği gibi başkalarının da iyiliğini içtenlikle isteyen, insanların yaşadığı bir Dünya.

Evet bu da benim, küçükken hayaline daldığım bir Dünya resmim. Bu resmimin
İçinde hep sevginin, merhametin, şefkatin ve iyiliğin barındığı hayallerim var.Bütün insanlar için, hissettiğim. Tabii büyüdükçe, bu duyguların sadece masallardan ibaret olduğunu öğreniyorsun. Ama yine de anlam veremiyor insan.

Bu kötülüğün, hırsın, hasedin, savaşın nedenine sebep bulamıyor. Kaç sene
yaşayacak ki ömür? Güzelliklerle, dostluklarla, iyiliklerle geçse, ne olur ki? Bu gibi
sorular dönüp dururdu yıllarca beynimde. Taa ki İslam tarihiyle, karşılaşana kadar..

Kuran-ı Kerimde kıssası geçen Habil ile Kabil hadisesi vardır. Hiç duydunuz mu bilmiyorum?Anlamlı ve gerçekten ibret dolu bir kıssadır.Bu kıssadan da çıkarılan o ki, Dünya düzeninin gereği bu. İyiliğin ve kötülüğün savaşı hiç bitmeyecek.

Habil ve Kabil/Kayin, Adem (aleyhisselam) ve Havva annemizin, ilk iki oğludur.İlk
doğan Kabil çifçilikle uğraşırdı. Kardeşi Habil ise bir çobandı. Kabil, kardeşi Habil'i
kıskandığından dolayı, ona karşı kin ve nefret beslemiş, en sonunda da kardeşini
öldürerek İnsanlık tarihindeki ilk cinayeti işlemiştir.

Evet ilk cinayet Kabilin o kanlı ellerinden gerçekleşmiştir. Kıyamete kadar da gelecek olan, tüm katillere bir örnek olmuş, cinayet çığırını açmıştır. Kıyamete kadar yapılacak olan, tüm cinayet eylemlerinin günahından da Ahrette payı vardır.

Rabbimiz yüce Kur’an-ı Keriminde bizlere buyurduğu gibi.

مَنْ يَشْفَعْ شَفَاعَةً حَسَنَةً يَكُنْ لَهُ نَص۪يبٌ مِنْهَاۚ وَمَنْ يَشْفَعْ شَفَاعَةً سَيِّئَةً يَكُنْ لَهُ كِفْلٌ مِنْهَاۜ وَكَانَ اللّٰهُ
عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ مُق۪يتاً
‘‘Kim güzel bir işte aracılık ederse, ona o işin sevabından bir pay(sevap) vardır.
Kim de kötü bir şeyde aracılık yaparsa, ona da o kötülükten bir pay(günah)
vardır. Allah her şeyi gözetip karşılığını verir.’’ (Nisa süresi. 85. Ayet)

Bu kıssayı okuduğumda, 3 tür insan şekli gördüm. Kötü insan, iyi insan ve değişe
bilen insan. Değişe bilen insan şıkkı, ümidimi kuvvetlendirdi. Çünkü insan
değişebilir. Yeter ki istesin, gayretini ve kendinden olan ümidini yitirmesin.

Bununla beraber, iki seçenek gördüm. Ya Kabil gibi kötülüğe, zulme, kıskançlığa,
hırsa, öfkeye çığır açan biri insan olmak. Ya da Habil gibi, güçlü olmasına rağmen,
uğradığı zulüm karşısında, zulmetmemek adına geri durmak. Yapmış olduğu bu
insani hamlesiyle de, hem Allah katında hem de tüm İslam aleminde iyi insan
olmaya hak kazanmış, örnek bir isimle anılmak.

Ebedi hayatında, saadetine ermek.Hayatımıza yön veren, Rabbimizden bize bildirilmiş daha nice kıssalar vardır.Hepsi ayrı incelik ve derin manalar kapsar. Habil ile kabilin kıssasını tefsir
kitaplarından bakarsak, daha nice farkındalıklar görürüz.

Hep birlikte okumaya ne dersiniz? Bu güzel olayların, zamanına ruhen tur atmaya, onların yaşadığı atmosferin havasını, içimize teneffüs etmeye değmez mi?

Kıssadan hisse derler ya, bizde hisse olarak, iyi insan profilini kendimize çizelim.Allah katında da, Mü’minler nezrinde de kabul görmüş, makbul insanları kendimize örnek seçelim. Böylelikle bu kısa dünyaya güzel örnekler bırakalım.

Sevgi, saygı ve huzurda kalın..

Yazar:Sevda Yerinde