Hasan Amca

Hasan Amca
Hasan Amca,Yoldan geçen han gibi olmuştu kalbi, öylece herkese açıktı. Gelen yolcular, ona uğramadan geçmez,mutlaka yanına giderlerdi.
Çocuk gibi sevinen Hasan amca, tarlasına varır, en güzel olmuş meyvelerini toplar, güler yüzü ve samimi yüreğiyle onlara ikram ederdi. Bu onda nam kalmış, en belirgin özelliğiydi. Belki de yolcuları cezbeden de, bu yanıydı.
Günler, aylar, yıllar geçti…Bizim güzel yürekli, hasan amcamız artık yaşlanmış, tatlı bir dede olmuştu. 100 yaşına gelen nadide kişilerdendi.
Ama hala, ona uğrayan yolcuları, güler yüzü ve meyveleri vardı. Fakat artık gelen misafirlerine eskisi gibi toplayıp, hizmet edemiyordu. Gelenleri tarlaya yollayıp, toplamalarını istiyor, sonrada onların karşısına oturup, huzur ve sevinçle, şapur şupur yemelerini izliyordu.
Bu ise hasan amcanın,Dünyadaki en sevdiği şeylerden biriydi.İşte, o nesil Hasan amcaya şahit olmuş, birçoğu onun gibi ömür geçirmişti. Ve hepsinin yaşlılıkları mutlu bitti.Kurgu olarak yazdığım gerçeğe yakın kısa bir hikaye, fakat ben Hasan Amca yı çok sevdim.
Hasan Amcayı Sizlerde sevdiniz değil mi?
Eskilerde böyle gönülleri derya olan, herkese ve her kesime gönlünü açan yüce kalpli insanlar vardı.Hepsi de tek tek ahret hayatına gittiler. Yaşadığımız bu zaman da, böylesi insanlara ne çok ihtiyaç var değil mi?
Böylesi berrak gönüllere. Tamda, Yardımlaşmayı, paylaşmayı, yedirmeyi, içirmeyi, enayi
olarak gören kişilerin tersine. Halbuki şu Dünya’yı ayakta tutan böylesi iyilerin iyilikleri ve bol gönülleridir.
İşte bizde bu hayatta hasan amca gibi, arkamızdan yaşayacak iyilikler ekelim. Güzel örneklerimizle hayırlarımızı çoğaltalım. Yoksa geri kalan Dünya, içi karanlık, zalim, bencil ve acımasız bir iklimde kalabilir.
Hiç birimiz evlatlarımızın, torunlarımızın ve neslimizin böyle bir Dünya’da yaşamasını
istemeyiz değil mi? Onun için, geleceği nasıl görmek istiyorsak, şimdiden o tohumları dikmek zorundayız.
Yoksa beklentilerimiz karşılıksız kaldığında, karşımıza dikilen ilk soru;
Sen ne yaptın ki benden ne bekliyorsun? olacaktır. Bence pekte haksız bir soru değil. Evet ne yaptık ki, ne bekliyoruz.
Güzel bir Dünya istiyoruz ama hayatı zorlaştıran bizleriz. Hep suçu başkalarında
aramakla geçiyor ömrümüz. Hiçbir kere düşündük mü? Ben nerde hata yaptım diye? Eğer bu soruyla büyüseydik, emin olun mutsuzluğumuzun ve sıkıntılarımızın sebebini, başkalarına yüklemez ve çevremizi suçlamazdık. İlk önce kendimize bakardık.
Kendimize bakardık ki, kendimizi güzelleştirir ve herkesi güzelleştirirdik. Tıpkı Hasan Amca gibi,hayatımızın son dönemleri huzurlu olur, bu fani hayatı da mutlu bitirirdik. Önemli olan da bu finali mutlu bitirmektir.
Değişime biz kendimizden başlarsak, karşımızdakinin de değiştiğini göreceğiz. Çünkü iyilik, iyiliği getirir ve aradaki soğuk havayı ısıtır. Müslüman olarak da, bize yaraşan ve yakışan üslup budur ve bu olmalıdır.
Bu konuyla ilgili Hak kitabımız Kur’an-ı Kerime bakacak olursak eğer,
Yüce Rabbimizin bizlere Fussilet sr. / 34. Ayeti kerime de, buyurduğu gibi;
وَلَا تَسْتَوِي الْحَسَنَةُ وَلَا السَّيِّئَةُۜ اِدْفَعْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُ فَاِذَا الَّذ۪ي بَيْنَكَ وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَاَنَّهُ وَلِيٌّ حَم۪يمٌ
İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel olan davranışla sav; o zaman bir de
göreceksin ki seninle aranızda düşmanlık bulunan kimse kesinlikle sıcak bir dost oluvermiş!
Gönlümüze, Ruhumuza, aklımıza ve kalbimize ışık olan, ayeti kerime’yi önümüze önder seçersek, çok güzellikler olacağını hep birlikte müşahede edeceğiz.. Sevgi, saygı, huzur ve mutlulukla kalın..
Yazar Sevda Yerinde
Yüreğine sağlık kızım güzel olmuş hasan amca gibi ınsanlar çoğalır inşallah
Eline emeğine yüreğine sağlık