İnsanlık Nereye Gitmeli
İnsanlık Nereye Gitmeli
Doğan Cüceloğlu, bir konferansında izleyicilere şöyle seslenir:Şimdi yere bir ekmek parçası koyacağım. Gelip üzerine basana 100 dolar vereceğim.
İzleyiciler arasında bir uğultu ve şaşkınlık…Kimse kalkıp ekmeğe basmak istemez.Cüceloğlu 5.000 dolara çıkar ama kimse çıkıp ekmeğe basmaz.Bu sırada salonda bulunanlardan birisi,Hocam, istersen 500 bin dolar ver, yine bize o ekmeği çiğnetemezsin, boşuna uğraşma! der.Bunun üzerine hocamız şöyle der:İşte, değerler eğitimi budur…
Para vererek ekmek çiğnetebileceğimiz insan sayısı yok denecek kadar az iken, bedavaya yalan söyleyen, dedikodu yapan insanların bu kadar çok olması biraz garip değil mi? Neden yalan söyleme,dedikodu yapma konusunda, ekmeğe basma konusunda olduğu gibi hassas olamıyoruz?
Herhangi bir toplulukta birisi hakkında dedikodu yapılırken tepki vermiyoruz, meraklı bir şekilde dinliyor ve bazen bizlerde katılıyoruz.Yere düşen ekmeği çiğnememe konusunda gösterdiğimiz hassasiyeti, yerlerde sürünen değerlerimiz çiğnenirken neden gösteremiyoruz?
Değerlerimizi, aklın ve kalbin birlikte uyum içinde olması olarak tanımlayabiliriz.
Değerler, toplum için önemlidir, değerlere uygun davranan insanlar da toplum gözünde değerlidir.
Türk toplumunu diğer toplumlardan farklılaştıran pırıl pırıl değerleri vardır:
Ahlaki değerlerimiz, dini değerlerimiz, milli değerlerimiz, toplumsal değerlerimiz…
Adalet, ahlak, güven, sevgi, huzur, eşitlik, doğayı koruma, büyüklere saygı, dürüstlük, yardımlaşma…
Değerler eğitimi, son yıllarda milli eğitim müfredatında daha çok yer alıyor. Çocuklarımızın, gençlerimizin değerlerimizi içselleştirmeleri için programlar, eğitimler yapılıyor.Ancak, toplumun geneline baktığımızda, değerler eğitiminden çok ” Ne derler? ” eğitimi yapılıyor gibi.
Elinde yiyecek poşetleri olan, taşımakta güçlük çeken komşumuz Hasan Amca yı görüpte görmemezden gelme, otobüste yaşlı, engelli, hamile ve ayakta olanları görüp başımızı cama çevirme, kimse görmeden elindeki çöpü yere atma, hoş görmeyi unutma, dedikodu yapıp yüzüne gülme, insanları küçümseme…
Bizi biz yapan, huzuru, mutlu olmayı, toplumda güven içinde yaşamamızı sağlayan değerlerimize sahip çıkmalıyız. Değerlerimizi, içselleştirerek yaşamımızın içine yerleştirmeliyiz. Unutmayalım ki, çocukların rol model aldıkları ebeveynleridir.
Bunları yaparsak:
İyi karakterli bireyler yetiştiririz.
Çocuklarımızın, kendilerine ve topluma yararlı olmalarını,sevgi, saygı,arkadaşlık, yardımlaşma,
paylaşma, sorumluluk, dürüstlük değerlerini kazanmalarını ve bunları uygulayarak mutlu olmalarını sağlayabiliriz.Ve toplum olarak:
MUTLU, HUZURLU, GÜVENLİ BİR YAŞAM SÜRERİZ!
Yazar: Filiz ÇETİN
Sosyal Hizmet Uzmanı
