Küresel Isınma Ve İklim Mültecileri

Mülteci krizleri ve su kıtlığı günümüz dünyasının en önemli sorunlarından iki tanesidir. Ancak küresel ısınma bu sorunları daha da arttıracak gibi gözüküyor. Sonuç olarak tüm dünyanın korktuğu potansiyel bir yeni kriz yaşanabilir. Bilim adamları ve uzmanlar, gelişmiş ülkeleri iklim mültecileri konusunda uyarıyorlar.
Son yıllarda yaşanan göç hareketi ve mülteciler gelişmiş ülkelerdeki politikaların değişimine yol açtı. Geniş çaplı kitle hareketlerin bu tarz sonuçlarının olması normal karşılanabilir. Bazı ülkeler çeşitliliğe övgü düzerken bazılarında göçmen karşıtı sağ hareketler yükseliyor. Öte yandan mültecilerin sömürüye açık durumda olmaları insan kaçakçılığı yapan suç organizasyonlarının da artmasına neden oldu. Mülteci krizlerinin ana nedeni şimdiye kadar savaşlar ve güvenlik meseleleriydi. Ama milyonlarca yeni mülteciye sebep olacak bir sorun yavaşça dünyayı sarıyor.
İklim Değişimi
Küresel ısınma ya da iklim değişimi uzun zamandır gündemimizde yer alıyor. Küresel ısınmanın en beklenen sonucu İklim Mültecileri olacaktır. Halihazırda su kıtlığı yaşayan pek çok ülke var. Hindistan’ın ve Güney Amerika’nın belirli bölgelerinde bu sorun var. Küresel ısınma bu durumu çok daha kötü hale getirirse ciddi sorunlara neden olur. Bir diğer sorunu deniz seviyesinin yükselmesi ile ada ülkelerinin durumunun ne olacağı oluşturuyor. Karayipler ve Güney Doğu Asya ülkeleri bu durumundan etkilenebilir.
İklim mültecilerinin hedef ülkesi ise büyük ihtimalle ABD, Kanada ve Avrupa ülkeleri olacaktır. Asıl soru bu ülkelerin daha fazla mülteci almasının mümkün olup olmadığıdır. ABD, halihazırda göçmen sorununun etkilerini yaşıyor. Yasadışı göçmen sayısı aşırı yüksek ve göçmen reformuna ihtiyaçları var. Avrupa ise kitle göçünü kaldırmakta zorluklar yaşıyor.
Küresel Isınma ile Mücadele
Hükümetler ekonomik olarak birbiri ile rekabet halindeyken ortak bir mücadele mümkün olmuyor. Gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerse kendi acil sorunlarına odaklanıyorlar. Mesela Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerde ciddi fakirlik sorunu var. Bu ülkeler açlığı ve fakirliği azaltmak için iş imkanlarını arttımak zorunda kalıyor. Öte yandan bu sanayileşme gezegene zarar veriyor.
Avrupa ve Kuzey Amerika enerji tüketimini azaltmak için alıştığı hayat standartından vazgeçmek zorunda kalıcaktır. Ama insanları buna ikna etmek için sürekli bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı ve bu tüm tabana yayılmalı. Radikal önlemler alınsa bile şu an için iklim değişikliği ancak yavaşlatılabilir gibi duruyor.