Toplumun Kadına Bakışı pek çok insanın yaşayışını şekillendiriyor.  Birçok toplumda erkek kral ilan edilmişken kadın nesne gibi savruluyor. Bu anlayış bizim toplumumuz da hakim olmuş. Namus olarak adlandırdığımız kavram katliama,vahşete hatta dehşete neden oluyor.

Namus Kavramı

Kadınların toplum yaşamında namus kavramı büyük rol oynuyor.

Çünkü namus kavramı tüm kadınların etrafına örülen birer hapishane!
Erkek gece geç gelir,
Erkek adam tabi gezip, eğlenecek.

Kadın saat yedi de eve döner,
Sen kadın başına bu saate dışarda napıyorsun?

Saplantılı birer düşünce.
Akıl almaz bir hastalık.
Düzelemez bir tabu.

Çifte Standart

Erkek başka kadınları rahatsız eder,
Erkek adamdır elbet gönlünü eğlendirecek.

Kadına bir erkeğin gözü değer,
Tüm suç kadınındır, o erkeğe bakmasını söylemiştir.

Bunun gibi birçok örnek hem benim hem sizlerin aklınıza geliyordur, öyle değil mi?

Peki nedir bu erkeği yüceltip, kadını yermenin sebebi?

Erkek olunca gurur, kız olunca sorun oluyor neden?

Erkek yapınca göğüs kabarıyor, kız yapınca baş eğiliyor neden?

Erkekse yapar, kadınsa lafını yer içine atar neden?

Biri de çıkıp söylesin ki şu şu nedenden dolayı bu böyle.

Ama yok!

Bu soruların bir nedeni yok!
Tüm sorun bizim düşünce yapımız da. Beynimize yerleşen, kalıplaşan düşünce tam olarak şöyle:
Kadınlar okumamalı,
Kadınlar gezmemeli,
Kadınlar gülmemeli,
Kadınlar başı eğik gezmeli,
Kadınlar nefes almamalı,
Kadınlar yaşamamalı!

Ne farkımız var şimdi cahiliye döneminden. Belki çok geliştik, türlü türlü icatlar geliştirdik ama toplumsal tabuları bir türlü değiştiremedik.
Hele de kadınlar konusunda.

Toplumsal Zihniyet

Oysa kadın özgür bir kuştur. Eğer o kuşun kanatlarını kırarsan, içine atar, korkar…
Daha sonrasını anlatmama gerek yok sanırım.

Her gün bir manşet geçiyor;
Kıskanç koca karısını öldürdü,
Gözü dönmüş kendime hakim olamadı karısının yüzüne kezzap attı,
Sarhoş sevgili kız arkadaşına tecavüz edip öldürdü.

Kadınların kanatları kırılmasa, namussuz etiketinin üzerlerine yapıştırılacak olmasından korkmasalar, seslerini duyursalar bu cinayetler bu kadar çok olur mu?

Belki şimdi çoğunuz bana kızacak, yazdıklarım için beni suçlayacaksınız ama tüm bunlar hayatta karşılı olan şeyler.

Eğer kadını öldüren el erkeğe aitse bu zihniyeti aşılayan da bizleriz. Ölen her kadının soluğunun kesilmesinde biraz da bizim payımız var.

Bu zihniyet bizimle beraber oldukça ne kadınları ezmeyi bırakacağız ne de erkekleri yüceltmeyi!

Yazar: Selma Akçay